Türkiye, Mısır ve İsrail’in koordinasyonunda yürütülen Milli Savunma Bakanlığına ait A400M tipi uçakla 6’ncı tahliyede 75 hasta ve 74 refakatçi Türkiye’ye getirildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘Gazzeli baba, hayatını kaybettiği sanılan evladıyla birlikte Türkiye’de. Gazze’de imkânsız hale gelen sağlık hizmetlerini, Ankara Şehir Hastanesinde kavuştukları şartları ve oğlunun durumunu anlatıyor, Sn. Cumhurbaşkanımıza ve milletimize minnettarlığını, ülkemize gelmiş olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ediyor. Oğluna ve kendisine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.’ dedi.
İsrail tarafından 17 Kasım’da Gazze’deki Şeyh Rıdvan Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında kendi evinde yaralanan 10 yaşındaki Ameer Nemnem, sağlık hizmetini tamamlamak için Türkiye’ye getirilen kafile içerisinde yerini aldı. Yaralı çocuğuyla birlikte Türkiye’ye gelen baba Muhammed Nemnem, havalimanında sevincinden şükür secdesi yaptı.
Daha sonra ise baba ve oğulu alanda hazır halde bekletilen kara ambulans ile tedavisine devam etmesi için Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede tedavi gören oğlu Ameer Nemnem’in yanında refakatçi olarak kalan baba Muhammed Nemnem, kendi evlerinde yakalandıkları hava saldırısı, oğlunun Türkiye’ye getirilmesi, havalimanının pistinde yaptığı şükür secdesini anlattı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR
“Şavaş ilk başladığında ben evdeydim. Sahile İsrail bomba attı. Bomba attıktan sonra 13 kişi şehit oldu. Benim çocuğum yaralandı. 18 gün yoğun bakımda kaldı. Sonra Gazze’de başka bir hastaneye gittik. Orada üç gün kaldık. Sonra bir haber geldi; Türkiye’ye gideceksiniz.
Türkiye’de daha iyi bir tedavi olacağımızı söylediler. Türkiye’ye iner inmez hemen şükür secdesi yaptım. O secdede eşim, çocuklarım ve tüm ailem için, Gazze için dua ettim. Bu hastanede çocuğum için çok ilgilendiler. Üç dört gündür çocuğuma çok iyi tedavi uyguluyorlar. İnşallah çocuğum yaralanmadan önceki gibi iyi olacaktır.
Yardım için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ederim. Her zaman her zaman Filistinlilere destek oluyor. Özellikle de Gazzelilere. Saygı ve sevgiyle çok teşekkür ediyorum.
“SAVAŞ BİTERSE VATANA DÖNECEĞİZ”
Hem siyasi hem de manevi olarak Türkiye’den destek bekliyoruz. Hem manevi hem siyasi. Çünkü, Türkiye her zaman siyasi olarak çok güçlüdür. Cumhurbaşkanı’ndan, Sağlık Bakanı’ndan bir de Türk halkından desteklerini bekliyoruz. El-Ariş’ten itibaren geçişlerimizde hep yardımcı oldular. Önemsediler. Çok iyi ilgilendiler.
Allah’a ham olsun. Türkiye bize yardım elini uzattı. İnşallah, çocuğum iyi olduktan sonra , savaş biterse vatana döneceğiz. İlk bomba atıldığında evimiz yıkıldı, toz duman oldu. Evimiz yıkıldıktan sonra ölülerimizi ve sağ kalanları çıkardık. Oğlum şehitlerin arasındaydı.
“HASTALARDA KÖTÜ KOKULAR VE KURTÇUKLAR ÇIKIYORDU”
Doktor bana dedi ki, senin oğlun şehit olmuş. Son dakika boğazına baktığımda oğlumun nefes aldığını söyledim. Sonra doktor çağırdım. Benim oğlum nefes alıyor, ambulansa alıp hastaneye götürün. Ama hiçbir şey yok, araç yok ambulans yok. Sonra bir araç buldular, Al Awda Hastanesi’ne götürdüler. Al Awda Hastanesi’nde üç dakika kaldı, sonra hemen Al-Andanusi Hastanesi’ne sevk ettiler. Orda hemen film çektiler. Kafatası kırığı ve kanaması var, dediler. Şimdi ameliyat yaparsak çocuğumun şehit olacağını söylediler. Ameliyat yirmi dört saat ertelendi. 24 saat sonra kanaması durursa yaşayacak. İki gün sonra kanaması durdu. Elhamdülillah. Çocuk iyileşti. 18 gündür çocuğum hiçbir şey hatırlamıyor. Daha sonra İsrail askerleri hastaneyi kuşatıp, çıkmayı yasakladılar. Hiçbir şey yok, tedavi yok, ilgilenen kimse yok. Daha kötü durumda hastalar vardı. Hastalarda kötü kokular ve kurtçuklar çıkıyordu. Sonra Gazze Kızılayıyla koordineli olarak bizi sevk ettiler. Akşam saat sekizde Nasır Hastanesi’ne sevk ettiler. Elhamdülillah yolda İsrailliler yok, asker yok.
“SECDE SEBEBİM…”
Elhamdülillah Nasır Hastanesi’ne ulaştık. Ama çocuk bir hafta hiçbir şey hatırlamıyor. Sonra yavaş yavaş iyileşiyor. Ardından bizi başka bir ülkeye sevk edeceklerini söylediler. Sonra Türkiye’yi seçmişler. O anda ben çok sevindim. Türkiye’ye gideceğim, çok sevindim. Çünkü, Türkiye’deki tedavi imkanları çok iyi. Bayan olarak refakatçi istediler. Ya bayan bulacaksınız ya da çocuk tek başına gidecek.
Secde sebebim, oğlum ile birlikte Türkiye’ye ulaşmamız. Şükür bir sorun çıkmadı.
İkincisi, Allah eşimi, çocuklarımı, ailemi ve Gazze halkını koruyor. Elhamdilillah Türkiye’ye ulaştık. Hükümet bizimle ilgileniyor. Allah’a şükür ettim. İnşallah ülkemizden çıkıp başka bir ülkeye girmiş gibi hissetmiyoruz. Türkiye bizim ikinci ülkemiz. Yanımızda oldukları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Türk halkına teşekkür ediyorum. Dilerim desteklerini devam ettirirler ve yanımızda olurlar. Hastalarımızla ilgileniyorlar. İnşallah iyileştikten sonra savaştan sonra ülkemize geri döneceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sağlık Bakanı’na ve tüm Türk halkına teşekkür ederim. Umarım bizi desteklemeye devam ederler.”