Florasında 3 bin 500’den fazla endemik bitki türünü barındıran Türkiye, özellikle kesme çiçek, iç ve dış mekan bitkileri, çiçek soğanları, fide, fidan, çelenk ve yosun gruplarında önemli miktarda ihracat gerçekleştiriyor.
Sera ve yaylada yıl boyunca üretim yapan sektör, ağırlıklı olarak Hollanda olmak üzere 73 ülkeye satış yapıyor.
Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, AA muhabirine, dünyadaki ekonomik kriz ve savaşlara rağmen geçen yıl yaklaşık 140 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yeni yıla umutla başladıklarını belirten Yılmaz, “2024’ten beklentimiz daha yüksek çünkü dünyadaki krizin hafifleyeceğini umut ediyoruz, ülkemizdeki göstergeler de öyle gösteriyor. Dolayısıyla süs bitkileri sektöründe bu yönde bir artış bekliyoruz. 180 milyon dolarlık bir beklentimiz var, buna da ulaşabilecek potansiyel sektörde var.” dedi.
İhracatın artması için Ticaret Bakanlığının Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi’nden faydalanarak yurt dışına açıldıklarını, birlik olarak ticari heyetler organize ettiklerini anlatan Yılmaz, hemen hemen tüm pazarlara ulaşmaya çalıştıklarını kaydetti.
Yılmaz, Hollanda’nın ardından İngiltere, Almanya, Romanya ve Bulgaristan’ın da önemli pazarlar arasında yer aldığını dile getirdi.
Bu yıl hem yeni pazarlara açılmayı hem de mevcut pazarlardaki payı artırmayı hedeflediklerini ifade eden Yılmaz, “Japonya önemli bir pazar. Bu pazarda varız ama daha fazla pay almak istiyoruz. ‘İhracatı nerelerde geliştirebiliriz’ düşüncesiyle ülkeleri mercek altına alıyoruz ve oralara değişik organizasyonlar yapıyoruz. Çiçeğin ekonomisi gelişmiş ülkelerde kullanımı daha fazla, bu ülkelerin büyük bir bölümünde de varız.” diye konuştu.
Sektör dünya pazarından yüzde 3’lük pay almak istiyor
Yılmaz, Türkiye’nin özellikle Kovid-19 salgınından sonra ihracat ağının daha da genişlediğine dikkati çekti.
Salgın döneminde üretim yapamayan ya da ulaşım sıkıntısı yaşayan ülkelerin yerine Türkiye’nin pazara girdiğini anlatan Yılmaz, buralarda kalıcı olmaya başladıklarını kaydetti.
Türkiye’de yıl boyunca üretim yapılabildiğini ve bu doğrultuda pazarların taleplerine karşılık verilebildiğini söyleyen Yılmaz, sadece yurt dışında peyzaj projelerinde meyve ağaçları istendiğinde sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Projelerde az sayıda meyve ağacı da isteniyor ancak ülke olarak meyve ağacı ihraç etmediğimiz için bizden istenen meyve ağaçlarını yerine getiremiyoruz, bu konuda da bir destek istiyoruz.” dedi.
Sektörün ihracat potansiyelinin yüksek olduğunun altını çizen Yılmaz, “Dünyadaki çiçek ticaretinden en azından yüzde 3’lük bir pay almak istiyoruz, yakın coğrafyamızda 17 milyar dolarlık bir pasta var, bundan yüzde 3’lük bir pay aldığımızda sektörün ihracatta 500 milyon doların üzerine çıkabilecek bir potansiyeli var.” ifadelerini kullandı.
Yerel seçimler iç pazarı hareketlendirecek
İsmail Yılmaz, bu yıl iç pazarda da bir canlılık beklediklerini söyledi. Özellikle yerel seçimlerin sektöre pozitif yönde etki yaptığına işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Yerel seçimler bir milletvekilliği seçimi gibi değil, muhtarından tutun belediye encümenindeki arkadaşa, belediye başkanına kadar herkes sahaya iniyor. Çalışmalarda çiçek de önemli faktörlerden biri. Bu durum iç pazarda canlılığı sağlıyor. Dolayısıyla yerel seçimler bizler için önemli dönemlerden biri. Önümüzdeki üç aydaki hareketlilik sektöre pozitif yönde yansıyacaktır.”