Pelin Akdemir
Milli Eğitim Bakanlığı’nın talebiyle bazı okullardan (proje okul) fuar ve yarışmalara katılmak için belli sayıda proje hazırlanması isteniyor. Öğrenci ve öğretmelerin gelişimine yönelik olduğu belirtilse de gönüllülük esasıyla istenen projelerin hazırlanma süreci öğretmenler için sorun yaratıyor.
Öğretmenler, yeterli sayıda projeye ulaşılamadığında okul idarecileri tarafından baskı gördüklerini söylüyor, birkaç proje dışında diğer projeleri yetiştirebilmek için ‘kopyala yapıştır’ yapmak zorunda kaldıklarını anlatıyor.
‘OKUL İDARECİLERİ TARAFINDAN DAYATMA YAPILIYOR’
Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK proje fuarı, Erasmus programı veya TEKNOFEST yarışmasına katılmak üzere okullarda öğretmen ve öğrencilerden belli sayıda proje hazırlamalarını istiyor. Bakanlık, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine, müdürlükler okul idarecilerine belli sayıda proje geliştirme konusunda baskı yapıyor. Öğretmenler, mevzuatta gönüllülük esasına dayanan projelerin hazırlanmasının okul idarecileri tarafından dayatmaya dönüştüğünü söylüyor.
Hazırlanan projeler ders alanına göre değişiyor. TÜBİTAK’ın 2023 yılında ödüllendirdiği projelerden bazıları şöyle; biyoloji alanında “Depremde hayat kurtaran hamster”, değerler eğitimi alanında “Antep sokağı okulumuzda”, kimya alanında “Güneş ışığı yardımıyla karınca asidinden hidrojen üretimi”, Türk dili ve edebiyatı alanında “Arşivden geleceğe Osmanlıca aktarımı…”
‘ÖĞRETMENLER GÖREVLENDİRİLMELERİN YENİLENMEYECEĞİ TEHDİDİYLE KARŞILAŞIYOR’
Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, proje hazırlanmanın öğretmenlere müfredatlarının yanında bir yük getirdiğini beliriyor. Yeterli proje çıkmayan okullarda öğretmenlere idare tarafından baskı yapıldığını söyleyen Erdem, “Proje okullarında yeterli proje yapılmaz ise ‘okul, proje okulu olmaktan çıkar’ baskısı var. Diğer okul türlerinde de yeterli proje yapmayan öğretmenlere okulda çalışma süresinin uzatılmayacağı yönünde baskı yapılıyor” diyor.
Proje hazırlama süreci nedeniyle öğretmenlerin müfredatı aksatabildiğini ifade eden Erdem, “Genel olarak okul müdürleri okulun patronu gibi davranıp, öğretmenlerin görevlendirilmelerinin yenilenmeyeceği tehdidinde bulunuyor. Okul müdürüleri, kendilerini görünür kılabilmek, okullarında çok iş yapılıyormuş havası yaratmak adına öğretmenlerden sürekli proje yapmalarını istiyor. Tabi sürekli proje üretmek çok kolay olmadığından birbirinin benzeri hatta kopyala yapıştır yöntemle projeler yapılıyor” diye anlatıyor.
‘ÇOĞUNLUKLA KAĞIT ÜZERİNDE KALAN PROJELER HAZIRLANIYOR’
İsmini vermek istemeyen bir öğretmen, “Daha çok TÜBİTAK 4006 projelerine katılım isteniyor. Proje okulu olduğumuz için öğretmenler katılmaya zorlanıyor. Bu nedenle bir veya iki proje dışında çoğunlukla kâğıt üzerinde kalan projeler hazırlanıyor. Mayıs ya da haziran ayında bu projeler okulda sergileniyor” diyor.
TÜBİTAK projelerinde okula proje sayısı kadar bir miktar ödenek gönderiliyor. Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Bursa Temsilcisi Serkan Bebek, özellikle doğu ve kırsal kesimlerde bakanlıktan okullara yeterli ödenek gönderilmediği için idarecilerin bu projelerden gelecek ödenekleri kullanmak adına öğretmenlerden daha fazla proje istediğini belirtiyor. Bebek, “Belli bir altyapısı ve imkanı olan proje okullarda yararlı birer akademik faaliyet olabilecek TEKNOFEST yarışmaları veya TÜBİTAK proje fuarları, imkanı kıt, öğrencisi yetersiz okullarda öğretmen ve öğrenci için eziyete dönüştürülüyor” ifadelerini kullanıyor.
Bebek, “Okullara devletten yeterince ödenek gelmediği için kırsalda ve doğuda idareciler projelere öğretmenleri zorlayarak okula ödenek çıkarmaya çalışıyor. Gelen paranın çok az bir kısmı projelere harcanıyor, büyük kısmı ise okulun eksikleri ve ihtiyaçlarına harcanıyor. Öğrencilerin büyük çoğunluğu projelerin içinde değil. Doğu ve Güney Doğu, Karadeniz kırsal kesimde projeleri tamamen öğretmen yapıyor ve öğretmene ek külfet angarya çıktığı için birçok öğretmen bu durumdan şikayetçi” diyor.
Projelerde çalışan kişilere ödenek kalemi bulunmasına rağmen öğretmenlere ücret ödenmediğini söyleyen Bebek, “Gönüllülük esasına dayalı olan projeler maalesef birçok yerde okul müdürlerinin dayatmasına dönüşmüş. Okul müdürleri ‘her öğretmenin katılması zorunludur’ gibi mesajlar yolluyor. Doğru dürüst ödeneği, laboratuvarı, teknik imkanları, atölyesi olmayan okullarda öğretmenlere proje dayatan MEB, öğretmenin zamanını ve emeğini boşa harcıyor. Projeler birbirinin taklidi şeklinde. Niteliğe ve niceliğe çok önemli olmayan projeler için kıstas sayı olarak alınırsa ortaya eğitime katkı sunacak bir ürün çıkmaz” diye konuşuyor.