Yargıtay’da bozulan MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanmasına ilişkin yeniden görülen davada, savcı Adalar Belediye Başkanı ve eski Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkındaki mütalaasını açıkladı. “Basın özgürlüğünün devlet sırlarının açıklanmasının önlenmesi amacıyla sınırlanabileceği” yönünde mütalaa veren savcı, ilk yargılamada hakkında düşme kararı verilen Erdem Gül’ün “Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 3 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Duruşma son savunma için ertelendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Erdem Gül ve avukatları katıldı.
Mütalaa açıklandı
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Fetullah Gülen’in lideri olduğu FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü’nün yöneticilerinden olan Emre Uslu’nun talimatıyla 1 Ocak 2014 tarihinde Hatay, Kırıkhan’da ve 19 Ocak 2014’te Adana, Ceyhan’da MİT sorumluluğunda olan TIR’ların silah kullanmak suretiyle ve MİT mensuplarına darp ve şiddet uygulanarak durdurulduğu, TIR’daki malzemelerin devletin iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğu halde aranmak istendiğini hatırlattı.
“Yayın yasağına rağmen görüntüler ifşa edildi”
Mütalaada, durdurulan TIR’lardaki malzemelerin kamera kaydı ve fotoğraf çekiminin örgüt mensuplarınca yapıldığı, dönemin soruşturma makamları ve kolluk görevlilerinden başka kişilerin görüntülere ulaşma yetkisinin bulunmadığı belirtilerek Adana Sulh Ceza Hakimliği’nce 14 Ocak 2014’te yayın yasağı konulduğu vurgulandı. Ayrıca İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 29 Mayıs 2014 tarihinde haber içeriklerine erişimin engellenmesine hükmedildiği, yayın yasağına rağmen FETÖ/PDY mensuplarının ulusal güvenlik ve devlet sırrı kapsamında kalan bu görüntüleri yayınlayarak ifşa edildiği kaydedildi.
Basın Kanunu’nun 3. maddesine göre basın özgürlüğünün sınırsız olmadığı, milli güvenlik, kamu düzeni, toprak bütünlüğünün korunması, devlet sırlarının açıklanmasının önlenmesi amacıyla sınırlanabileceğinin öngörüldüğü ifade edilen mütalaada, sanık tarafından yayınlanan haberin gazetecilik faaliyeti ve basın hürriyeti kapsamında bulunmadığı ifade edildi. Mütalaada, TIR durdurulması olayıyla ilgili olarak soruşturma sürecindeki yargı ve kolluk görevlilerinin daha sonra tutuklandıkları, bu durumun basın yayın organlarında çokça yayınlandığı, operasyonun FETÖ/ PDY faaliyeti olduğunun dile getirildiği, operasyonun FETÖ/ PDY tarafından yapıldığına vakıf olmamanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu da belirtildi.
Savcı cezalandırılmasını talep etti
Mütalaada, adli soruşturma yürütülüyormuş görüntüsü altında söz konusu faaliyetin Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini uluslararası terörle ilişkilendirip görevini kısmen veya tamamen yapamaz hale getirmek, Türkiye’yi teröre destek veren ülkelerden olduğu imajını yaratmak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak, haberin 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yayınlanmasıyla hükümeti yıpratarak seçimleri kaybetmesinin amaçlanması kastıyla hareket eden FETÖ/ PDY Terör Örgütü faaliyeti olduğu kaydedildi. Sanığın devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından devlet sırrı niteliğindeki bilgileri FETÖ/ PDY örgütünün nihai amaç ve stratejisi doğrultusunda hiçbir kamu yararı bulunmadığı halde yayınlayarak “Terör örgütünün hiyerarşisine dahil olmaksızın terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu işlediği iddiasıyla 1 yıl 8 aydan 3 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Savunma için süre verildi
Mütalaaya karşı savunma için süre isteyen sanık ve avukatlarına süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine Erdem Gül, “Bir tek kelime söyleyeceğim gazetecilik suç değildir” dedi.
Davanın geçmişi
Adana ve Hatay’da, Ocak 2014’te durdurulan MİT TIR’larına ait görüntülerin yayınlanmasına ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 15 Mayıs 2019 tarihinde CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında “Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım” suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmişti. Erdem Gül hakkında ise “Soruşturmanın gizliliğini ihlal” suçundan zaman aşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmişti.
Bu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince (BAM) onanmıştı. Ancak onama kararına İstanbul BAM Cumhuriyet savcısı ve Berberoğlu’nun avukatının itiraz etmesi üzerine dosya bu kez Yargıtay’a gönderilmişti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Berberoğlu ve Gül hakkında yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar vermişti. Bozma kararında milletvekili dokunulmazlığını kaybeden Enis Berberoğlu’nun yeniden seçildiği ve halen İstanbul Milletvekili olarak görev yaptığı hatırlatılatılarak Anayasa’nın emredici hükmü gereği dokunulmazlığı tekrar kazandığı belirtilmişti. Berberoğlu hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince ‘durma kararı’ verilmesi gerektiği kaydedildi.
Erdem Gül yönünden ise “Örgüte yardım” ya da “Örgüt adına suç işleme” suçundan da cezalandırılması gerekip gerekmediği tartışılmadan delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek eylemin sadece “Soruşturmanın gizliliği ihlal” suçunu oluşturduğu ve Basın Kanunu’nun 26/1 maddesinde öngörülen 4 aylık süreden sonra davanın açıldığı ve düşme kararı verildiği ifade edilmişti. Yargıtay’ın bozması sonrasında Enis Berberoğlu ve Erdem Gül, 13 Eylül 2023’de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme, CHP’li Enis Berberoğlu hakkında milletvekili seçilmesi gerekçesiyle yasama dokunulmazlığı kaldırılıncaya kadar yargılamanın durmasına, Erdem Gül hakkındaki dosyanın ise ayrılmasına karar vermişti. (DHA)